Menü

Anasayfa / Blog

Cinnah 19*
İskele Blog 24 Nisan 2020
Şeymanur Ceylan

Cinnah 19*

Ankara Cinnah Caddesi 19 numara, farklı medyumlarda 3 eserin ortak noktası ve ilham kaynağı: Mimarlık, sinema ve sergi.

Cinnah 19, Arkitektüel
"Ütopyanın anıtı, onun ölümü anlamına gelecektir. Gerçek ürüne yaklaştıkça ise, devrimden uzaklaşsa bile, kendisi de mimarlık alanında bir savaşımı temsil eder hale gelmiştir. Cinnah 19'un önemi, ütopik olan ile gerçek (reel) olan arasındaki salınımı mimarlığa dönüştürmesindeki büyük başarıda yatmaktadır."1

Ankara Cinnah Caddesi 19 numarada bulunan yapı, döneminin ve Türkiye'nin önemli modern mimari örneklerinden biri. 1954–57 yılları arasında yapımı tamamlanan, Mimar Nejat Ersin imzalı Cinnah 19, giriş kotunda yarattığı bahçe, ortak taşlık alanı, demokratik plan şeması, teras katında bulunan havuz ve saunası ile dönemine göre ütopik, fütüristik bir çizgide duruyor. Apartmana ait ortak kullanım alanlarıyla, bir arada yaşama duygusunu pekiştiriyor, kendi muhitini üretiyor. Cinnah 19, topografya kararları, yapısal özellikleri ve modern üslubuyla pek çok alanda söz üreten ikonik bir eser. Şu an 3 ve 4 numaralı dairelerinde Mimarlar Derneği 1927’ye ev sahipliği yapıyor.

Bu yapıya odaklanan Cinnah 19, yönetmen-video artist Can Koçak’ın diploma projesi. Deneysel kurmaca kısa film, 28. Ankara Uluslararası Film Festivali, 70. Cannes Film Festivali Türkiye Sinema Standı & Kataloğu ve 14. İstanbul Uluslararası Mimarlık ve Kent Filmleri Festivali gibi organizasyonların resmi seçkilerinde yer aldı.

Can Koçak, Cinnah 19 - Kısa Film (2016)
Kısa film, birlikte gösterilen iki akstan oluşuyor. Sağ tarafta, yapının insan yokluğunda yalın ve huzursuz hâli akarken, aynı anda sol tarafta, farklı bir vakitte Cinnah 19’un sakinlerini, insanla hayat bulan, canlanıp seyirciyi içine alan mekânlarını izliyoruz. Farklı bir bakış açısıyla ise, ortak yaşam alanlarının kayboluşuyla ıssızlaşan mekânlar, kentin sessizliği, izleyiciyi düşünmeye sevk ediyor. Işık, zaman ve iklime göre yaşam ritmi değişiyor, uzak duygular birbirine karışıyor. Başta fotoğraf karelerini andıran durağan görüntüler, zamanla iki aksta farklı ritimlerde zenginleşerek dinamizm üretiyor, böylelikle mimarideki seçkin ve zarif detaylar seyirci zihninde çizgilerden çıkıp ete kemiğe bürünüyor. Bu iki evrene aynı anda bakmak, sonsuz alternatiflerin bir aradalığı ve zenginliği, seyirci olarak beni heyecanlandırıyor. Mekânın ruhu, zihnimi kaplıyor.

2017 Ocak ayında, Biz İnsan Mıyız?” temalı 3. İstanbul Tasarım Bienali’nin Taşkışla sergisinde karşılaştığım Cinnah 19 işi ise beni daha çok etkiliyor. Seyirci, bu defa zaman çizgisinde istediği yerde bulunmakta özgür. Kısa filmde aynı anda akan iki aks, şimdi tek bir aks ve seyirci, önündeki klavyeden, istediği anda, istediği kadar kalmak üzere alternatif evrene geçebiliyor. Anlar arasında gezinirken değişen görüntü ve ses, izleyicisini çepeçevre sararak bedenini olduğu yerden yalıtıp, götürdüğü mekânın atmosferine karıştırıyor. Loş bir ışıkla aydınlatılmış sıcak bir odada kitap okuyan kadına eşlik ederken, gözünüzü sisli havada, ıslak ve soğuk betona damlayan yağmura açabiliyorsunuz. Cinnah 19’un odalarında dolaşırken bir rüyadan diğerine geçiyorsunuz, fakat uyanıksınız. Üstelik rüyanızı siz kontrol ediyorsunuz.

1 Ali Cengizkan“Cinnah 19, Ütopik mi Gerçek Modern mi?”, Mimarlık, 202, s. 304

Şeymanur Ceylan. Şubat 2020’de İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden mezun oldu. 2016 yılından bu yana Türkiye Tasarım Vakfı gönüllüsü olarak çeşitli atölye, çalışma ve organizasyonlarda yer aldı. Mayıs 2019’da “Taşlar” isimli kısa filmini çekti. Sinema ve mimarlık kuramı ile ilgileniyor.

 #Mimarlık

Benzer İçerikler

Tarihi Metnin Mekânsal Okuması: Machiavelli vs. Nizamü’l-Mülk
Eren Can Altay İskele Blog
Tarihi Metnin Mekânsal Okuması: Machiavelli vs. Nizamü’l-Mülk

Siyaset felsefesi ve tarihi açısından Nizamü'l-Mülk'ün "Siyasetnamesi" ile Machiavelli'nin "Prens"i birçok defa karşılaştırılmıştır. Ancak bu defa, zaman üzerinden yola çıkarak tarihsel bir okuma yapılmamıştır. Tarihsel metinler, günümüzdeki bir mimarın gözünden mekânsal olarak ele alınmıştır.

Devamını oku
Ahmet Doğu İpek’in Başımızda Siyahtan Bir Hale Sergisi Üzerine İzlenimler
Heval Zeliha Yüksel İskele Blog
Ahmet Doğu İpek’in Başımızda Siyahtan Bir Hale Sergisi Üzerine İzlenimler

Ahmet Doğu İpek’in Arter’de yer alan “Başımızda Siyahtan Bir Hâle” isimli sergisi sanatçının 2020–2022 yılları arasında farklı mecraları kullanarak ürettiği eserleri bir araya getiriyor. Heval Zeliha Yüksel, farklı duyulara ve sayısız deneyime açık olan sergiyi Ahmet Doğu İpek ile gezerek sergiye dair izlenimlerini yazdı.

Devamını oku
Paylaş
EN